İkinci Evlilik Öncesi Danışmanlık
Birçok insan bir yandan evleniyorken birçok insan da başka bir yandan boşanıyor. Başından bir evlilik geçmiş insanlar boşanmalarının üzerinden uzun zaman geçmeden yeniden evlenmeyi kolay kolay düşünmüyor artık. Bunun yerine başka şeyler düşünüyor. Mesela; boşanmak için evlenmediği halde nasıl hayatı boşanmaya sürüklendi, evliliğinde hangi konularda hatalar yaptı, hatalarını dürüst biçimde göğüsleyecek ise bu hataları besleyen kendindeki ana kaynaklar neydi, aynı kaynaklar eşinde de var mıydı, eşinden boşanmakla gerçekten de doğru bir karar mı verdi, ya yanlış bir karar verdi ise ve sonra pişman olursa, boşanmanın yol açtığı sorunlar nedeniyle çocukların durumunun ne olacağı, geçim sıkıntısı vb. gibi birçok soru işareti boşanmış insanları kolay kolay terk etmeyen akıllarına yapışmış düşüncelerdir.
Boşanmanın üzerinden zaman geçtikçe kişileri bekleyen yeterince hesaplanmamış birçok sorun yumağı karşılarına çıkar. Kadınların karşılaştıkları ilk sarsıcı sorunlar; her ne kadar aileleri tarafından destek görmüş ya da olsalar da, ekonomik ve psikososyal yönden çocuklarıyla birlikte kendilerinin ailelerine yük olacağı düşüncesidir. Bu sorunlara ilave olarak; çocukların psikolojik bozukluklarıyla mücadele etme, ekonomik sıkıntılar çekme, duygusal ve cinsel açlık çekme gibi kadın bünyesini zorlayan sorunları da sayabiliriz. Erkeklerin karşılaştıkları en önemli sarsıcı sorunlarsa; boşanmanın yol açtığı ağır psikolojik depresyonlar, gururun incinmesi, sosyal basınç, duygusal ve cinsel açlık, hayat düzeninin bozulması nedeniyle iş performansının düşmesi ve aile birliğinin dağılmasından kaynaklanan mali çöküntüler gibi ağır sorunlardır. Erkeklerin en çok hesaplayamadığı şeyler; boşanmanın sonrasında gelişecek olan hukuki sürecin kendilerine olan ekonomik maliyeti ve yalnızlık duygusudur.
Boşanma süreci bir dizi otomatik reflekslere sahiptir. Kişiler ne kadar ayrılmakla ilgili haklı olursa olsun toplum boşanmış insanlarda psikososyal baskı kurar. Öyle ki; boşanmadan sonra arkadaş ve aile dostluğu ilişkileri bile bozulur. Kişinin ekonomik düzeninin bozulmasından akıl ve ruh sağlığının bozulmasına kadar boşanmış insanların hayatlarını kökünden değiştiren bu tarz reflekslerin gelişmesi, aslında toplumsal düzeyde boşanmaya karşı verilmiş örtülü bir cezadır. Toplum boşanmalar konusunda bundan hiç hoşlanmadığına dair belli bir refleks verir ancak; verilen bu reflekslerin ne kadar dürüst olduğu konusu tartışmalıdır. Boşanma sürecine insanları sokan durumlar toplumda ortadan kaldırılmadıkça boşanmaların artmaya devam edeceği hemen hemen herkes tarafından bilinmesine rağmen, bunu engelleyici ve aileyi koruyucu önlemler alma konusunda ne yazık ki toplum üzerine düşen vazifeleri yerine getirmiyor ve bu konuda devlete baskı kurmuyor. Bu nedenledir ki; boşanmalar her geçen gün daha da artıyor, insanlara yalnız yaşama kültürü evli yaşama kültüründen daha cazip hale gelmeye başlıyor (hatta bu; inşaat sektörünü bile etkilemiştir ve bir dönem stüdyo daire üretiminde ciddi bir artış olmuştur), toplumun çimentosu olan birbirine sevgi ve bağlılık duyguları kaybolduğu için nefret suçlarında da akıl almaz patlamalar yaşanıyor… gibi daha birçok faktörler yüzünden tehlike çanları kırılırcasına çalıyor hepimiz için.
İnsanın yalnız başına var olamayacağı ve hayatını devam ettiremeyeceği gerçeğine, bir de cinsel ihtiyaçlar eklenince boşanmanın üzerinden geçen belli bir zamandan sonra kişiler, yeniden evliliği düşünmeye başlıyor ki bu düşünceyi güdüleyen ana düşünce de “yeni bir insanla yepyeni bir başarılı evlilik yapılabileceği” şeklindeki içi boş ve son derece zehirli olan bir düşünüş şeklidir. Bu düşünce kesinlikle ama kesinlikle sağlıklı ve doğru bir düşünce şekli değildir.
Boşanmış insanlara; çok kötü bir evlilikten çıksalar bile yeniden evlenmeyi düşündürten birbirinden güçlü faktörler vardır. Mesela; önceki evlilikten kalma çocukların bakımı ve onların ebeveyn ihtiyacı, boşanma sonrası gelişen ekonomik sıkıntılar ve sosyal baskıdan kurtulma ihtiyacı, eski aile düzeninin olmamasının yol açtığı dağınık bir hayatın verdiği eziyet ve bu hayatın kişinin geri kalan iş ve normal yaşam kalitesini son derece düşürmesi gibi birçok önemli sebep yüzünden; boşanmış insanlar yeniden evlenmeyi düşünüyor ve akabinde evliliği tekrar deniyorlar. Aslında buradaki temel sorun insanın boşanması yüzünden başına bunların gelmesi değil. Bu noktada iki sorun belirmektedir. Birinci sorun; günümüz insanlarının boşanmak için evlendiklerinin farkında olmadan evlenmeleri ve ikinci bir evlilik için gerekli olan kişisel iç ve dış hayat düzenlemelerinin yapılmadan, aynı kısır evlilik döngüsüne yeniden girilmesidir. İkinci sorun; evlenmeden önce insanların önceden bilmesi gereken kadın erkek fıtratıyla ve evlilik doğasıyla ilgili DOĞRU BİLGİLERİN hiçbir şekilde bilinmemesi ve kendi ailesinden de aile saadetini yeterince deneyimlemeden evlilik yapılmasıdır. Günümüzün boşanmış insanlarının nerdeyse hemen hemen hepsi, gerçekten de kendi ailelerinde evliliğin doğasını ve getirdiği sorumlulukları, kadın erkek (karı koca) ilişkilerinin nasıl olması gerektiğini anne babasında görerek yeterince öğrenememiş insanlardır. Kadın; kadın ve anne olmayı annesinin babasıyla olan hukukundan, erkek de koca ve baba olmayı babasının annesiyle olan hukukundan öğrenir. Bizler öğrendikleri üzerinde hem düşünmeyen hem de öğrendikleri doğru mu yanlış mı diye doğruluk derecesini merak etmeyen bir toplumuz ne yazık ki.
Konuyla ilgili başka bir önemli sorun ise; evlenecek insanların sadece evlenecek oldukları insana odaklı bir seçim yapması ve o insanın anne baba kardeş, aile, akraba ve sosyal çevre ilişkilerine de bakmaksızın evliliğe adım atmasıdır. Böyle bir durum pek tabiidir ki evliliği boşanma uçurumuna sürükler. Bunun olmaması için; sadece evlenilmeye karar verilmiş insana odaklı bir araştırma ve inceleme yapılması doğru olmadığı gibi, kişinin kendisinin de evlenilecek ehliyete sahip olup olmadığı da çok önem arz eden bir konudur. (Yani acaba siz kendisiyle evlenilebilinecek kadar donanım, ehliyet ve liyakate sahip misiniz?) Hele ki karşınızdaki insan zaten boşanmış biriyse, bir değil bin kere kendisiyle evlenilebilinir mi diye dip köşe daha derinden bir araştırmanın ve incelemenin yapılması gerekir. Zira boşanmış bir insan psikolojik olarak hasar almış bir insandır ve bu hasarla baş edebilmek için de gerekli donanıma karşılıklı olarak sahip olunması şarttır. Başından boşanma geçmiş insanlar ikinci evlilikleri de gidişat ve sonuç olarak birinci evlilik gibi boşanmayla sonuçlanmasın diye; ikinci evliliğe karar vermeden önce evlilik ve aile sağlığı konusunda profesyonel yardım alarak evlilik ve aile eğitimi taramasından geçmeli ve evliliğe ehliyet/liyakat/donanım kazanmalıdırlar. Bu iki hayati süreci sağlıklı ve doğru bir şekilde tamamladıktan sonra ikinci evliliği düşünmelidirler. Aksi halde böyle bir taramadan geçmeden ve evlilik ehliyetine sahip olmadan yapılan ikinci veya üçüncü evliliklerin de üç aşağı beş yukarı, ilk evlilik gibi boşanmaya doğru sürüklenerek aile birliğinin yine parçalanacağını öngörmek için müneccim olmaya gerek yok. Kaldı ki; başından bir evlilik ve boşanma geçmiş insanla kısa süre içinde evlenmek hiç de akıl karı değildir. Çünkü birçok evlilik duygusal ve cinsel anlamda bitmediği halde sırf boşanma yoluna girdiler diye çiftler gereksiz yere boşanabiliyor, kişilerin psikolojik sorunları nedeniyle evlilik bitmiş bile olsa yine duygusal olarak kişinin içinde o evlilik devam edebiliyor, ilişki doğru şekilde bitirilmediği için evlilik kişilerin duygularında ve akıllarında yıllarca devam edebiliyor, çocukların bakımıyla ilgili taraflar çekişmeli ayrıldıkları için çocukların kontrol edilemez sorunlar üreterek tarafları yıpratmaları mümkün olabiliyor, evliliğin verdiği hasarların iyileşmesi için yeni birbirinden ayrılmış karı kocanın yalnız başlarına geçirmesi gereken dinlenme, düşünme ve psikolojik toparlanma süreci ortadan kalktığı için kendilerine ait hataları çözemediklerinden dolayı o çözülmemiş sorunlarla yeni bir evlilik yapabiliyor, (ve özellikle erkeklerin halen daha devam eden boşanma süreçleri hukuken bitmeden) yeni bir evliliğe de hiç hazır olmadıkları halde karşı tarafı kandırarak, boşandığını ifade ederek yeni bir evlilik yapabiliyor… gibi bir çok hayati sorun, ikinci evlilik sürecinde ANSIZIN tarafların karşısına çıkabiliyor. İşte bu ve daha buraya yazamadığımız bir çok sorun yüzünden yeni bir evliliği düşünmek için tarafların aceleci davranması çok büyük bir sorunlar doğuruyor.
Yaptığım araştırma ve incelediğim vaka sonuçlarından şu kanaate vardım: her şeye evet diyen, aceleci davranan ve hukuki sürecini resmi olarak belgeleyemeyen, boşandığını veya velayetin karşıda olduğunu söyleyip mahkeme kararını bir türlü gösteremeyen taraftan şüphe duyulması gerekir. Boşanmasının üzerinden en az 3 yıl geçmemiş bir insanın aceleci olmakla ilgili sunabileceği hiçbir bahane kabul edilemez, ki 3 yıl gibi bir sürenin gerekli olması durumunu; çocuksuz olarak ayrılmış çiftler için ifade ediyorum, çocuklu olarak ayrılmış çiftler için ifade etmiyorum. Çünkü boşanma sonrası ilişkilerin yeniden düzenlenmesi, bozulmuş psikolojilerin yeniden düzelmesi ve tarafların yeni bir evlilik için maddi ve manevi olarak yeniden ayağa kalkabilmeleri için, en az 3 yıl gibi bir zaman geçmesi gerektiğini düşünüyorum. İkinci evlilik için kişiyi acele ettiren sebepler her ne kadar önemli ve sözde acil olursa olsun, bu konuda aceleci davranmak kesinlikle ama kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir.
Ben başından evlilik ve boşanma geçmiş insanları; çok ağır bir ameliyat geçirmiş hastalara benzetiyorum. Ameliyattan sonraki iyileşme süreci doğal olarak uzundur, zahmetlidir, meşakkatlidir ve titiz bir ilgi ister. Aynı durum evlilik için de geçerlidir. Başından boşanma geçmiş insan, ameliyattan yeni çıkmış bir yoğun bakım hastası gibidir. İyileşmeye düzelmeye zaman ayırmadan, gerekli ilaçları almadan insan nasıl ayağa kalkabilir ki? Boşanmış bir insan da ameliyattan sonra yatağa düşmüş yoğun bakım hastası gibidir. Hasarlı bir insan tam manasıyla iyileşmeden ya da ayağa kalkmadan size ne kadar mutluluk verebilir bir düşünsenize! Böylesi bir hayat kumarı oynamaya cesaret etmek herhalde akla ve mantığa sığacak bir karar olmasa gerek.
“Boşanmadan sonra karı koca ilişkisinin uzun bir müddet daha hem duygusal, hem psikolojik, hem ekonomik, hem hukuki ve hem de örtülü cinsellik şeklinde devam ettiğini asla unutmamak gerekiyor” ve özellikle de çekişmeli boşanma durumlarında işlerin daha da içinden çıkılmaz bir hal aldığını akıldan hiç çıkarmamalı! Buna bir de çocuk bağı eklendiğinde, bir boşanmanın en sağlıklı yapılmış halinden en az 5 yıl sonrası yeniden evlilik düşünülmesi gerektiği kanaatindeyim. Özellikle çocuk bağı faktörü; bu 5 yıllık süreyi çocuk sayısı arttıkça daha da uzatmaktadır. Çocukların büyüme çağındaki babasız ya da annesiz kaldıkları zamandaki üretmiş oldukları sorunlar; ebeveynlerin boşanma sonrası psikolojik dinlenme, düşünme ve kendini toparlama hak ve zamanlarını ellerinden almakta ve ebeveynler boşanma sonrası kalan hayat enerjilerini çocukların ürettiği sorunlara ayırmakla tüketmektedirler. Bütün bunlar doğru şekilde boşanamamanın ürettiği sorunlar olduğu kadar, henüz evlilik birlik ve beraberliğinin de aslında tam manasıyla bitmediğini gösteren sorunlardır. Boşanma süreci onlarca cephesi olan amansız bir savaş gibidir. Eğer yeterince gücünüz, kuvvetiniz ve savunma kudretiniz yoksa savaştığınız kişiden çok; savaşın kendisi sizi mağlup eder.
Merkezimiz bu bilgilerin ışığında danışanlarına; ikinci evlilik öncesi bu gibi çok hayati konularda danışmanlık hizmetleri vermektedir. Mesela; ilk evlilik tam manasıyla bitti mi, bu evlilikten arta kalan sorunlar nedir ve bu sorunlar sizin ikinci evlilik mutluluğunuzu tehdit edecek sorunlar mı, ikinci evlilik için hayatınız, psikolojiniz hazır mı ve maddi durumunuz buna yetecek mi, aileniz ile akrabalarınız ve sosyal çevreniz ikinci evliliğinizi kabul edecek mi, çocuklarınız varsa yeni evliliğinizi nasıl sindirecek ve kabul edecekler, çocuğunuzun yeni yapacak olduğunuz evliliğinizi yıkma konusundaki üretecek olduğu sorunlar nelerdir, yeni eşinizle çocuğunuz nasıl uyum sağlayacak, aralarında sorun çıkarsa -ki mutlaka çıkacak-nasıl baş edeceksiniz bu sorunlarla, çocuğunuzu tercih etmeniz söz konusu olursa ne yapacaksınız, müstakbel eşinizin ailesi, akrabaları ve sosyal çevresiyle ne kadar uyumlu olabileceksiniz, çocuğunuz bunlara nasıl uyum sağlayacak, yeni eşiniz eğer bekar olacaksa bunun getirdiği ağır sorumluluklar ile nasıl baş edeceksiniz (boşanmış bir insana göre bekar bir insan, henüz çocuktur ve hamdır çünkü) eğer boşanmış ise önceki evliliğinden sizin evliliğinize ne kadar sorun taşıyacak ve aktaracak ve siz bu sorunlarla mücadele etmek isteyecek misiniz, evlilik bağı duygularınızın sağlığı nasıl, karşı cinsle ilişki sağlığınız nedir (ve bu yeni eşiniz olacak insan için de geçerlidir, yani onun sizin cinsinizle ilgili ilişki kurma sağlığı nedir) sizin evlilik bağınız nasıl, evliliği sağlıklı biçimde devam ettirebilmek için duygusal ve özellikle de cinsel sağlığınız ne durumda (vaka çalışmalarımdan edindiğim bulgulara göre; bir çok insan cinsel yönden eşinin kendisine yetmediğini ve bu yüzden hiç mutlu olmadığını, ama eşlerine bunu söylemedikleri için de eşlerinin kendilerini cinsel yönden yeterli ve güçlü olduğunu zannettiğini düşünüyor) cinsel, mali ve diğer konularda ne kadar birbirinizle uyum içinde olacaksınız, evliliğinizi eğer gizli yapacaksanız bunu aileniz, akrabalarınız ve sosyal çevreniz ne kadar kabul edecek ve sindirecek, bu gizli evlilik nelere mal olacak, evlilik birliği içinde birbirinize olan sevginiz bittiğinde evliliğe devam etmek için ne yapacaksınız, içinde sevgi yaşayamayan bir yuvayla nasıl baş edeceksiniz, müstakbel eşiniz çocuk istiyor ama siz istemiyor olduğunuzda ya da tam tersi olduğunda yuvanızda hangi sorunlar patlak verecek ve bu sorunla nasıl baş edeceksiniz, önceki evliliğinizde baş edemediğiniz için ayrıldığınız sorunlar bu evlilikte de sizin karşınıza mutlaka çıkacağı için bunlarla nasıl baş edecek ve bu sorunlara rağmen nasıl mutlu olacaksınız ki bu durum müstakbel eşiniz için de geçerli olacak, o sizin bu sorunlarınızla nasıl baş edecek veya baş etmek isteyecek mi, önceki evliliğinizdeki yaptığınız hatalarınızla yeni eşiniz nasıl baş edecek? Önceki evliliğinizden yeni evliliğinize ne kadar sorun taşıyacaksınız ve eş adayınız bunu nasıl göğüsleyecek, müstakbel eşinizin önceki evliliğindeki hatalarıyla nasıl baş edeceksiniz veya yeni eşiniz eğer bekarsa sizin önceki evliliğinizden getirdiğiniz birikmiş sorunlarla nasıl baş edecek ya da baş etmek isteyecek mi… gibi onlarca sorun ikinci evlilik yapmadan önce kapınızın önünde sizi bekliyor olacak. Bunlarla baş etmek için bu sorunları düzenlemeniz ve bir önem sırasına koyarak evlenmeden önce bunları çözmeniz gerekiyor ki mutlu bir evliliğiniz olabilsin. Aynı şeyi müstakbel eşinizde yapabilmeli tabi. Merkezimiz; eğer ikinci evlilik yapmayı düşünüyorsanız sizi bekleyen bütün bu yıpratıcı süreç ve çözümlenmesi gereken sorunları tespit ederek çözmenize yardımcı olmak ve gerekli psikolojik yardımda bulunarak ikinci evliliğinize sizi, en doğru şekilde hazırlamak için hizmetinizdedir.