Boşanma Travmaları
Bir insanın hayatı boyunca yaşayacak olduğu en uzun süren travmaların başında gelen travma türü, boşanma sonrası yaşanılan travmadır. Bu travmanın diğer travmalardan en önemli farkı; uzun süren canlılığı yüzünden insanın hayat kalitesini bozan travma türü olmasıdır. Zamanla geçen iyileşen bir yapıya sahip olsa da uzun süre canlı, güncel ve gündemde kaldığı için, yıpratıcılık payı diğerlerine göre daha yoğundur. Bunun en önemli nedeni hangi sebeple olursa olsun karşı cinsten ayrılmanın verdiği yalnızlık duygusu, karşı cinsle yaşamı başaramamak üzerinden mutlu olma ve mutlu etme konusunda kendine olan güvenini kaybetme, sosyal olarak baskı görme, boşanmanın yol açmış olduğu ağır maddi kayıplar, hayatın alışılagelmiş düzeninin bozulması, cinsel ihtiyaçların evlilik çatısı altında artık doyurulamayacak olması, kendi cinsine ve cinselliğine olan güvenin kaybolması, suçluluk ve vicdan azabı çekme, sosyal izolasyona maruz kalma, boşanmanın getirmiş olduğu maddi külfet ve daha saymakla bitmeyecek bir çok sorunla karşı karşıya bir anda kalmak, doğal olarak insanın hayatının bir anda belinden kırılmasına neden olmaktadır.
Boşanmanın temelde yaratmış olduğu en büyük travmalar, karşı cinse karşı ve kendine karşı olan güven kaybıdır. Bu güvensizliğin verdiği hasar kişide o kadar büyüktür ki, şahsi görüşüme göre bunun ölene kadar bir şekilde sürdüğünü düşünüyorum. Çalıştığım insanlarda buna o kadar çok denk geliyorum ki. Boşanmanın üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun kendilerine ve karşı cinse olan güvenlerinin yok olmasıyla birlikte, insanların kişisel olarak alabilecekleri en büyük hasarı aldıklarını gözlemledim. Boşanmak olgusu; bir insanın kendisine olan güveniyle ilgili olarak bütün görüşlerini, duygularını ve inançlarını tek başına, bir hamlede yıkacak olan belki de en uzun soluklu travmadır.
İnsan eğer başından bir istismar vakası geçmemişse genel olarak karşı cinsi, kendi cinsinin tamamlayıcısı olarak kabul edecek bir şuurla, gençlik yıllarına adım atıyor. Gençlik yıllarının tecrübesizliğine ve bilgisizliğine anne babanın ihmalkarlığı da eklendiği zaman doğal olarak, hayat arkadaşı seçmekteki tercihler noktasında gençler hatalı seçimler yapılabiliyor. Bu durum aslında sonun işin en başında belli olduğu nadir durumlardan birisi gibi geliyor bana. Bu hatalı tercihlerin eninde sonunda boşanmayla sonuçlanması zaten kaçınılmaz bir durum. Çünkü kadın erkek ilişkisinin nasıl yönetileceğinin uygulamalı bir şekilde öğrenildiği sağlıklı ve mutlu bir aile yuvasından çıkmamış bir insan, karşısındaki insan ne kadar iyi bir insan olursa olsun onunla doğru düzgün geçinemeyecektir. Bu da netice itibariyle tüm geçimsizliklere bir şekilde kaynaklık ederek boşanmayı kaçınılmaz kılacaktır. Bu nedenle böyle bir durumda insanın boşanmaktan alacağı hasarlar doğal olarak hesap edilenin çok daha üstünde olacaktır.
Boşanmanın kadında ve erkekte açmış olduğu psikososyal yaraların tedavi edilebileceğini şahsen düşünmüyorum. Böyle düşünüyor olmamın nedeni; boşanmaktan aldığı hasarları tamamen düzeltebilecek kadar insanın uzun bir ömre sahip olmaması! İlk boşanmanın yol açtığı sorunları çözmeden insanlar o sorunların üzerine türlü mecburiyetler yüzünden ikinci bir evlilik inşa ediyor ve önceki evlilikten aldıkları hasarlar yeni evlilikten alacakları hasara kaynaklık ederek problemlerin hacmini inanılmaz büyüklükte katlıyor. İlk evliliğin vermiş olduğu hasarlar ayrıdır, ikinci evlilikteki yaşanacak problemlerin verecek olduğu hasarlar ayrıdır. Bu iki evlilik birleşince hesap katlanarak artmakta ve üzerine yeni bir evliliğin mutluluğu inşa edilmeye çalışılmaktadır. Sizce bu mümkün müdür gerçekten? Her iki evliliğin vermiş olduğu hasarlar bir insanın hayatında altından kalkılması neredeyse imkânsız ağır psikososyal sorumluluklara ve yüklere neden olmaktadır. Buraya yazamadığım daha birçok sorun sarmalı boşanma süreci içinde bir kısır döngüye dönüşerek insanın akıl ve ruh sağlığı dengesini bozmaktadır.
Bütün mesele aslında işin en başından itibaren başlıyor. Yani çocuğuna sağlıklı ve mutlu bir aile yuvası vererek bu saadet üzere hayat rehberliği yaparak doğru insanı seçebilmesi konusunda çocuğuna rehberlik etmek, evliliğin insan hayatındaki en önemli tercih olduğunu öğretmek, evliliğin ciddiyet şuurunu aşılamak ve evliliğin nasıl yönetileceğini öğretmektir. Bozuk inşa edilmiş bir gökdeleni hangi mimar ya da inşaat mühendisi düzeltebilir sizce? Binayı olmaması gereken bir yapı şeklinde inşa ettikten ve onu bir gökdelene dönüştürdükten sonra kendiliğinden yıkılacağı kaçınılmaz bir son iken, nasıl olur da binanın sağlıklı olduğundan bahsedilebilir? Bozuk inşa edilmiş bir gökdelen nasıl düzeltilemeyecek durumda ise yanlış şekilde kurulmuş bir yuvanın da eninde sonunda yıkılacağını tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.
Günümüz modern kadın erkek ilişkilerinin çarpıklığı netice itibariyle bozuk evliliklerin temel nedeni değil midir? Kadın erkek ilişkileri bugün aile olunamayacak kadar tahribat geçirmiş durumda. Böylesi bir durumda bozuk bir evlilik inşa etmemek için önce kadın erkek ilişkilerini düzeltmekle işe başlamamız gerekir ki bunun da tek yolu kadınlık/dişilik ve erkeklik/erillik fıtratına geri dönmektir.
Aile olmakla ilgili bilgiler insanın sahip olması gereken farz olan temel dini bilgilerdir ancak; bu bilgilerin kullanılmadığı dıırumlarda sadece insanın yaşam kalitesi bozulmakla kalmıyor, dünya ve ahiret hayatının geleceğini de etkiliyor. Ne yazık ki dinimizin evlilik ile ilgili bizlere emrettiği kaidelere göre kadın ve erkek ilişkileri tanzim edilmediği için her geçen gün aile çatısı bozularak dağılmakta ve devletlerin çekirdekleri çatlamaktadır. Bunun neticeleri herhalde iyi olmasa gerek. Dinimizin emrettiği ölçülere göre kadın erkek ilişkileri ve evlilik müessesesi düzenlenmedikçe toplumsal ahlak her geçen gün daha da bozulmaya devam edecektir. Bu şekilde devam ettiği müddetçe de; insanlar mutsuzluklarına deva ve çare aramak için iyi kötü ve doğru yanlış ayırt etmeksizin her mutluluk kaynağına yönelecek ve çareyi belki de en yanlış noktalarda arayacaklardır.
Günümüzdeki boşanma oranlarındaki artış, evlenme oranlarındaki düşüş ne yazık ki nüfusun sağlıklı çoğalamaması yüzünden yaşlanması gibi tehlikeli bir sonuca doğru tüm dünyayı küresel ölçekte sürüklemeye başladı. Toplumun gençleşememe ve üreyememe sorunu her devlet için birincil derecede önem arz eden problemlerden birisi haline geldiği içindir ki, bugün dünyanın birçok ülkesinde ailelere evliliklerini sürdürdükleri ve çocuk yaptıkları için ciddi meblağlarda paralar ödenmektedir. Nüfusun giderek yaşlanması ülkemiz için de gelecekte çok büyük sorunlar üretecektir. Tüm dünya milletlerinin başına gelecekte bela olacak olan bu sorun bir zaman sonra, her ülke için ulusal güvenlik meselesi haline gelecektir. Önlem almak için hala az da olsa bir miktar daha zamanımız kaldığını düşünüyorum. Nüfusun yaşlanmasının önüne geçilebilmesi; kadın erkek ilişkilerinin fıtratlarına uygun olarak yaşanmasıyla ancak mümkündür.
Doğum oranlarındaki artış gibi gözüken bir veri bizi yanıltmamalı. Sağlıklı ürememiş ve çoğalmamış bir neslin meydana getireceği yeni nesil üreme hakkından vazgeçebilir ki günümüz gençliği, kötü bir aile çatısı altında yetişmeleri yüzünden evlenmeyi düşünmeyen, çocuk yapmayı istemeyen üreme hakkından vazgeçmiş bir kitle oluşturmuş durumda ve bu kitlenin hacmi her geçen gün inanılmaz bir hızda artmaktadır. Üreme hakkında vazgeçmiş koca bir nesil var ülkemizde ve dünyada. Bu insanlar ürememek için kendilerince her yolu denediklerinde ülkenin nüfusu nasıl gençleşecek demiyorum, milletin devamı nasıl gelecek diye soruyorum. Çalıştığım 10 gençten 2-3 tanesi evliliği ileri yaşlarda deneyebileceğini ifade ediyor. Geri kalanı evlenmeyi, âşık olmayı düşünmüyor. Hele çocuk yapmayı hiç mi hiç düşünmüyor. Ülkenin yeni nesli, sanki ağız birliği etmişçesine üremekten vazgeçtiklerini ifade ediyorlar. Bu şu andan itibaren aslında başlamış olan bir ulusal güvenlik sorunudur, eğer doğru şekilde okumasını bilirsek.
Merkezimizde bu şuurdan yola çıkarak evlilik öncesi eğitimler ve aile içi mutluluk için eğitimler düzenlemekteyiz. Ülkemizin gelecekteki karşılaşabilecek olduğu birbirinden tehlikeli ulusal güvenlik sorununa dönüşmesi muhtemel sorunları bertaraf edebilmek için, bütün gayretimizle çalışmaktayız. Bununla birlikte boşanma gibi acı bir insanlık gerçeğimizin olduğunun da bilincinde olarak elimizden geldiğince boşanma travması yaşayan danışanlarımıza, bu travmayı atlatabilmeleri için gerekli yardımı ve desteği sunmaktayız.