Aile İçi İletişim ve Uzlaşı
Her kadının ve erkeğin en büyük hayali; sıcacık sevgi dolu bir yuvadır ancak günümüzde bu hayale ulaşmak nerdeyse imkansız bir hale gelmiştir. Modern yaşamın en büyük problemi; kadın ve erkek cinsinin birbirine karşı düşman edilmesi ve bunun ürettiği acizliğe karşılık ne yazık ki işe yarar hiç bir çözümün üretilememesidir. Modern aile yapımız 350 yıl yaşındadır ve bu aile yapısının sorunları, insanlığı kendisiyle ilgili hiç bu kadar dehşet verici bir acizlik içinde bırakmamıştı. Felaketin gidişat yönüne bakılacak olursa bu günlerimizi ileride arayacak gibiyiz de.
Kadın ve erkek arasındaki uyumun, dengenin, ahengin ve birliğin şer odakları tarafından bozularak kadının erkeğe, erkeğin kadına düşman edilmesinin sonuçları; gezegendeki insan neslinin ve varlığının devamını tehdit eder hale gelmiştir. Boşanmaların artması, farklı cinsel eğilimlerin gittikçe çoğalması, küresel üreme hızındaki ciddi düşüşler, kadın erkek arasındaki dostluğun kalkarak yerine düşmanlığın ikame edilmesi, aile çatısı altında aileyi yok edip parçalayacak işlerin yaşanması (ensest suçları), kadınların annelik duygularını erkeklerin de babalık duygularını kaybetmesi, teknolojinin kuşaklar arası çatışmaları beslemesi, porno gibi cinsel bir projenin küresel düzeyde insan neslinin yok edilmesi için kullanılması, insanların arasında sevgi, merhamet, anlayış, hoşgörü, barış ve diğer tüm güzel duyguların yok olup yerine insanı insanlıktan çıkartacak ne kadar kötü duygu varsa toplumlara zerk edilmesi gibi daha bir çok toplumsal sorun; insanın gezegen üzerindeki varlığının ve geleceğinin nereye doğru kasıtlı bir şekilde götürüldüğünü anlamak için bizi düşünmeye sevk etmeli. Kadın ve erkek arasındaki evlilik ve aile birliğinin devamını sağlayan her güzel ve insani duyguya, düşünceye, unsura küresel bir gücü tarafından savaş açılması ve içimizdeki bazı düşüncesizlerin de hararetle buna destek olması karşısında insanın durup biraz “ biz nerde yanlış yaptık ya da yapıyoruz” diye düşünmemesi kabul edilir bir şey değil. Evlenme, üreme ve nüfus artışındaki düşüş istatistiklerin bize haber verdiği korkunç bir gerçeğe doğru gidiyoruz küresel olarak: insan üreyemez hale gelmek üzere!!!
Modern kadın ve erkeğin ilişkileri bozuk, yuvalar hasta, aileler can çekişmekte ve bunun topluma olan maliyeti ise korkunç boyutta. Ulus devletlerin göz ardı ederek önlem almadığı bu durum neticesinde; küresel manada büyük bir toplumsal kaos ve patlamalar ile devletlerin domino taşı gibi birbiri ardınca yıkılacak olması gibi bir süreç bekliyor bizi. Ki bu süreç, yıllardır sistematik bir şekilde sinsice programlanıyordu. İnsanlığı bu dehşet verici yıkıma götürecek olan en büyük faktör ise; devletin çekirdeğinde yer alan kadın ve erkekten oluşan aile birliğinin parçalanmasıdır. Çekirdek parçalandıktan sonra her şey dağılır ve bozulur. Kadın ve erkek devletin varlık temelidir ve ikisinin aralarındaki ilişki bozulursa eğer; bir insanın yaşayabileceği ne bir toprağı ne bir devleti ne de insanlığı kalır geriye. Tek kelimeyle bütün yeryüzü fesada ve fitneye boğulur. Aynen günümüzde olmaya başladığı üzere. Bu şuurdan hareketle; merkezimiz bu tehlikenin ayyuka çıkması yüzünden kurulmuştur ve verdiğimiz hizmetlerin bütüncül amacı; kadın erkek ilişkilerini fıtrata göre yeniden düzenlemek, kadın erkek arasındaki ezeli dostluğu yeniden inşa edebilmek, eskiden olduğu gibi “İnsana hizmet HAKK’a hizmettir” şuuru ile kadını erkek için, erkeği de kadın için yeryüzündeki cennetlerine ulaştırmak. Kadın erkeğin erkek de kadının cennetidir çünkü. Kadın ve erkek merhamet, şefkat, sevgi, dostluk, birlik ve bağlılık içinde birlikte var olmadan; insan neslinin gezegendeki devamı asla düşünülemez. Her ne kadar bilim bugünlerde; babaya ve anneye ihtiyaç duymadan insan üretme noktasına ulaşmış da olsa, kimse bir biyorobotun ya da klonun çocuğu olmayı istemez. İnsanın kendini, bedenini, hayatını ve varlığını güven içinde tutabilmek için bir aileye ihtiyacı vardır. Kimse anneleri ve babaları hayatta iken onlarsız büyümek ve yetişmek istemez. Kimse sahipsiz kalmak istemez. Kimse arkadaşsız, akrabasız ve yalnız kalmak istemez. Çünkü insan birbirine muhtaç ve mahkûm olacak bir fıtrat üzere yaratılmıştır ve insan/insanlık çökerse eğer; alemler de çöker. Nitekim bu günlerde çökmeye başladığı üzere.
Merkezimizde verdiğimiz hizmet; kadın ve erkek arasında kaybolmuş olan fıtri dostluğun yeniden inşa edilebilmesi için çiftlere yardımcı olmak, evliliklerini geliştirmek, eksiklerini tamamlamak, mutlu huzurlu bir yuva için ihtiyaç duyulan her türlü yardımı seve seve yapmaktır.